Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
- Her Kuran okumaya veya namaz kılmaya başlamadan önce temiz olmadığımı düşünerek gusül abdesti alıyorum.
- Her tuvaletten çıktıktan sonra daha temiz olmak için gusül abdesti alıyorum.
- İşyerinde yemek vaktinde tencerenin kapağını açtığımda kızımın kesilmiş kafasıyla karşılaşmaktan çok korkuyorum.
- Namazda aklıma çok kötü düşünceler geliyor.
- Belediye otobüsüne, şoför kapı kapatma düğmesine basıp da tam kapı kapanmaya başladığı anda, kapı hiç bir yerime değmeyecek şekilde otobüse binmeye çalışıyorum. Eğer bunu yapamazsam, yani kapı bir yerime değerse 8 kere değmeyecek şekilde binmeliyim o da olmazsa 64 kere binmeliyim. Yine olmazsa ıslık çaldığımda tekrar 1 kere binmeliyim."
Yukarıda bazı vakalardan örnekler verdiğimiz bu "bozukluk" Türkçede daha çok, vesvese ya da takıntı hastalığı olarak bilinmektedir. İki farklı kavramdan oluşan bu bozukluğu daha iyi anlayabilmek için öncelikle bu kavramları tanıyalım.
Obsesyon : Türkçeye 'takıntı' şeklinde çevrilen bu kavram; istenmeden gelen, uygunsuz olarak yaşanan, belirgin bir kaygıya neden olan düşünceler ya da dürtülerdir.
Kompülsiyon : Obsesyonların hemen arkasından kişi, bu takıntılı düşünceyi rahatlatacak bir ritüel geliştirir buna da kompülsiyon (zorlantı) denir.
Çok farklı şekillerde görülebilen obsesyonlar ve kompülsiyonlar olmakla birlikte en yaygın görülen türler şu şekildedir:
Obsesyon (Takıntı) Türleri:
1- Bulaşma Takıntıları: Mikrop, hastalık bulaşır mı korkuları vardır.
2- Dinsel Takıntılar: Genellikle Allah ve peygamberlerle ilgili gelen uygunsuz düşüncelerden oluşur.
3- Cinsel Takıntılar: Genellikle; eşcinsel miyim? Şeklinde korkuları vardır.
4- Saldırganlık Takıntıları: Çocuğuma, eşime veya kendime zarar verebilirim şeklinde korkuları vardır.
5- Şüphe Takıntıları: Kapıyı kilitledim mi? Ütüyü fişten çıkardım mı? Ocağı kapattım mı? Vb. şüpheleri vardır.
6- Simetri Takıntıları: Her şeyin belli bir simetri ve düzen içerisinde bulunmasını isterler.
Kompülsiyon (zorlantı) türleri:
1- Temizleme kompülsiyonları: Evi saatlerce temizlemek, elleri defalarca yıkamak, saatlerce banyo yapmak...
2- Kontrol kompülsiyonları: Evden çıkmadan önce elektrikli aletleri defalarca kontrol etme, kapıyı kilitledim mi düşüncesiyle yoldan geri dönme...
3- İstifleme kompülsiyonları: İşine yarayıp yaramadığına bakmaksızın eve dışarıdan eşyalar getirme. Çöp evler örnek olarak gösterilebilir.
4- Sayma kompülsiyonları: Belli sayıları tutturma, araba plakalarını okuma...
5- Simetri kompülsiyonları: Eğik gördüğü bir nesneyi düzeltme, yolda yürürken çizgilere basmama...
Peki, sağlıklı bir insana çok saçma gelen bunca düşüncenin sebebi nedir?
Bazı çevresel stres faktörleri OKB’yi tetikleyebilir. Belirli çevresel faktörler ise kişide var olan bu rahatsızlığı kötüleştirebilir. Bunlar;
- Taciz
- Yaşamsal değişiklikler
Hastalık,
- Sevilen birinin ölmesi
- İş veya okulla ilgili değişiklikler veya problemler.
- İlişkiyle ilgili kaygılar
Söz konusu hastalığa sahip kişiler, saçma gelen ama düşünmekten kendisini alıkoyamadığı bir takım takıntılı durumun oluşturduğu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için bazı tekrarlayıcı davranışları ve düşünsel eylemleri yapabilir.
Sadece basit bir hastalıkta, küçük şüpheler ve emin olamama duygusunda kalırsa bunda sorun yoktur, psikiyatrik bir hastalık diyemeyiz. Halk arasında vesvese olarak bilinen durum, kişiyi rahatsız ediyor, işlevselliğini bozuyor ve zaman kaybına neden oluyorsa bu psikiyatrik bir hastalığın belirtisidir. Bunlar belli bir boyutu aştıysa rahatsızlık diyebiliriz. Yoksa bir miktar titizliği ve ufak tefek takıntıları olan her insana rahatsız demek doğru değildir.
Kişideki vesvese halinin kimi durumlarda eli çok yıkama, tuvalet ve banyoda uzun süre kalma, herhangi bir konuyu çok takma, apartmanın katlarını sayma gibi belirtilerle de devam edebilir.
Hastalık kişinin hayatının herhangi bir döneminde ciddi zorlanmalar, travmalar veya ağır kayıplar sonrasında da gelişebilir.
Her hastanın durumu diğerinden farklıdır. Hastanın takıntı yaptığı şeyler, hayatın herhangi bir döneminde değişiklik gösterebilir. Bugün olan semptom dizesiyle 3 ay sonra hastalık alevlendikten sonraki semptom dizeleri birbirinden farklı olabilir. Vesvese, hastalığın şikâyetlerinden sadece biridir. Basit bir vesvese mi? yoksa çok üst düzeye çıkmış bir takıntı mı? olduğunu ancak hasta ile yapılacak görüşmede anlaşılabilir.
OKB genellikle egonun kaldıramayacağı ağırlıktaki düşüncelerin, çeşitli savunma mekanizmaları vasıtasıyla semptoma dönüşmüş halidir. Genellikle bir 'suçluluk' hissinin kefareti olabilir. Ruhsal olarak çok kirli olduğunu düşünen (günahkârlık) kişi sürekli elini yıkayarak, bu suçluluk duygusundan kurtulmak ister. Aslında bunun saçma olduğunu bilir, fakat el yıkama dürtüsüne söz geçiremez. Aslında kişi bunların, hissettiği suçluluk duygusundan kaynaklandığını da bilmez çünkü tüm bu olaylar bilinçdışında gerçekleşmektedir.
Yazının giriş kısmındaki örneklerden bir tanesine tekrar dönecek olursak; tencereden kızının kafasının çıkacağı endişesini yaşayan baba ilerleyen seanslarda kızına karşı ensest duygular hissettiğini anladığında çok utanmış ve “kendimi affedemem” demiştir. Aslında, bilinçdışında kızına karşı cinsel dürtüleri olan bu babaya, bu duygu ağır geleceğinden dolayı sistem ilk önce kızını öldürme düşüncesine, oradan da bir başkası tarafından öldürülecek korkusuna götürüyordu. Çünkü toplumumuzda; kızına tacizde bulunmak, onu öldürmekten daha ağır bir kavramdır. Özetle; sistem bu babanın suçluluk duygusunu farklı bir şekilde gösteriyordu. Bu örnekten de anlaşılacağı üzere son noktada ortaya çıkan ritüelle ilk duygu arasında bir kaç durak vardır ve amaç o temele ulaşabilmektir.
Bu rahatsızlık toplumda yüzde 1-2 arasında görülür. Hayatın belli bir döneminde gelen basit bir takıntı olduğu gibi sürekliliği olan, çok ağır boyutlara ulaşan yakınmalar da görülebilir.
OKB’nin Tedavisi:
OKB kendi kendine geçmez, bu yüzden tedavi önemlidir. En iyi tedavi yöntemi ilaç ve bilişsel davranış terapisidir.
Öncelikle kişi bu sorunu yaşadığını kabullenmeli ve kurtulmak istemelidir. Tedavide en önemli rol oynayan etkenlerden biri de kabuldür. Öte yandan sorunu yaşayan kişinin yaşı ne kadar küçükse iyileşme de o kadar kolaylaşabilmektedir.
Fakat sorun ilerlemiş ve düşünceler çok fazla gelmekte ise kendi kendinize telkinlerde bulunarak ya da kitap okuyarak bu durumdan kurtulmak imkânsız hale gelebilir.
Tedavi sonucunda hastalar normal veya normale yakın yaşam sürerler. Erken teşhis her zaman tedavi süresini azaltır.
Sağlık, Mutluluk ve Huzur Dolu Günler Dileriz.
Psikolojik Destek Ekib
Bu sayfa: Psikolojik desteğe ihtiyacı olan herkese yardımcı olmak amacıyla, dünyanın farklı ülkelerinde bulunan psikoloji alanında tecrübeli uzmanlar tarafından, takipçilerden gelen sorulara verilen cevapların yayınlandığı "Psikolojik Destek" sayfasıdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Son Eklenen
-
*SORU:* Benim 4 yaşında bir kızım var. Önceleri onunla vakit geçirirken çok mutlu olurdum. Konuşması beni sıkmazdı, ağlamalarına daha sabır...
-
SORU : Merhabalar Hocam. Allah razı olsun hizmetinizden. Evleneli 5 yıl oldu ve bu beş yılda 1 yılı sadece Türkiye’de yaşadık. Sonrasınd...
-
Soru: Büyük kızım şu an 5 yaşında ve tırnak yeme davranışı sergiliyor. Bütün bu süreç kızımızı da oldukça yıprattı ve yaklaşık 1,5 yıldır tı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.