4 Nisan 2019 Perşembe

KEKEMELİK

SORU:
Sa iyi akşamlar abi. Benim sorum 3 yaşındaki oğlumla ilgili olacaktı. 8 aydır kamp ve heimde kalıyoruz. Oğlum 5 aydır da kindergartena gidiyor. Şunu fak ettim ki kreşe düzenli gittiği zaman (hasta vs. olup da 1 haftalık aralar) kekeleme sorunu yaşıyoruz. Ancak ara verip gitmediği zamanlar sıkıntı yaşamıyor. (Kindergartena gittiği zaman evde kekemelik yaşıyor, gitmediği zaman yaşamıyor.)
Kindergartena istekli gidiyor. Çok nadir uykusuzluk vs. durumlarında istemediği oluyor. Öğretmenlerle görüştüğümde her şey yolunda, arkadaşlarıyla oynayabiliyor, anlaşabiliyor dediler. Ek olarak bu süreçte tuvalet alışkanlığı da kazandı tamamen bıraktı bezi.
Teşekkür ederim şimdiden.
CEVAP:
2-4 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN ANİ DUYGUSAL TRAVMALARA MARUZ KALMASI
Çocuklardaki ani duygusal değişikliklerin, konuşmalarında kekemelik oluşturduğu uzun zamandır bilinmektedir. Kekemelik dil ve konuşma gelişimi evresindeki her yüz çocuktan 4’ünü etkileyen, yaygın bir sorundur.
Kekemeliğin en fazla geliştiği dönem olan 3-4 yaşlarında, çocuklar nörolojik, motor, bilişsel ve duygusal olarak atak içerisine girerler. Pek çok çocuğun bu dönemde konuşmaları bozulabilir. Çünkü çocuklar yeni kelimeler öğrenmekte, bunları birleştirmekte, anlamaları ve konuşmaları gelişmektedir. Bu yüzden konuşmalarının bozulması söz konusudur. Bu durumda yani konuşma bozulduğunda, dil öğrenim baskısını azaltmak ve özellikle bir şeyler öğretmemek gerekir. Çocuğun öğrenmesi durmayacaktır ama daha rahat bir aşamada seyredecektir. Konuşma düzeldikten sonra tekrar bu öğretim aktivitelerine geçilebilir.
Kekemelikle birlikte çocuğunuzda utangaçlık (özellikle konuşma bozulduğunda ortaya çıkan utangaçlık), güvensizlik, sinirliliğe işaret eden alışkanlıklar (yatak ıslatma, tırnak yeme veya aşırı hareketlilik gibi), zayıf sosyal beceriler, depresyon ve kronik üzüntü, sürekli kaygı hali var ise mutlaka psikolog, konuşma uzmanı veya psikiyatriste baş vurmalısınız. Çözüm bu meslek gruplarının ortak çalışmasıyla bulunabilmektedir.
Çocuğunuzda Kekemeliği Tetikleyen Olası Nedenler
-        Kardeş doğumu ve çocuğun evdeki konumunun sarsılması.
-        Çocuğunuza uyguladığınız disiplindeki aşırı değişiklik.
-        Yuvaya başlama ve aynı zamanda anne ve babanın onun yokluğundan memnun olduklarını duyma veya hissetme.
-        Aile huzursuzlukları ve boşanmaların olması.
-        Çocuğu baskı altında tutan veya alay eden daha büyük bir kardeşin veya arkadaşın varlığı
-        Olası sevgisizlik ve ilgisizlik hali.
Örneğin; çocuk yaşının ve dil becerisinin üstünde olan kelimeler ve cümleler kullanmak istediğinde; yabancı bir dil öğrendiğinde; evde konuşulan dilin dışında bir dil öğrendiğinde; (bir arkadaşımızı 2 yıl Muş ilinde çalıştığını ve evde sürekli akıcı bir şekilde Kürtçe konuşup okulda ve dışarıda Türkçe konuşurken kekeleyen pek çok öğrencisi olduğunu belirtmiştir), başkaları ile konuşma yarışına girdiğinde stres oluşabilir. 
Akıcılığı etkileyen faktörlerden bir tanesi de çocuğun ve çevresinin konuşmalarının hızıdır. Genellikle çocuklar, yetişkinin konuşma hızını yakalamak için hızlı konuşur. Çocuklar konuşurken acele ettiklerinde, özellikle 2 veya 3 veya 4 yaşlarında iseler, tekrarlar ve duraklamalar yapabilirler. Çünkü dil-dudak ve çeneleri o kadar hızlı koordinasyon yapamaz. Çocuklar hızlı konuşmayı öğrendikten sonra bu konuşmayı yavaşlatmak daha zordur. Eğer kendi konuşmamızın hızını azaltırsak, böylece çocukta bunu öğrenecektir. Anne ve babanın çocuğa acele etmemesini ve onu dinleyecek zamanları olduğunu söylemeleri yararlı olur. Ama asla çocuğa yavaş konuş dememek gerekir çünkü bu çocuğa, konuşurken yanlış bir şey yapıyor fikrini verir. Bu yüzden çocuğun konuşma kasları gerginleşebilir veya konuşmamayı seçebilir. Eğer çocuk bir cümlede takılmış ise bunu basit olarak ona düzgün şekilde eko yapmak ve takılmalara dikkat çekmemek gerekir.
Sevdiklerinizle hep bir arada mutluluk dolu günler dileriz.
Psikolojik Destek Ekibi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Son Eklenen