4 Nisan 2019 Perşembe

OKULA BAŞLAMADAN TÜRKÇE ÖĞRETMEK

SORU:

Öncelikle bu projeniz için çok teşekkür ederim, ben çok yararlanıyorum.
Şu ana kadar yayınlanan yazılarınızın hepsini okumakla müşerref oldum. Soracağım soru ile ilgili bir yazı paylaşmıştınız ama benim ki direkt okuma-yazmayı öğretme zamanı ile ilgili olacak. 5 yaşında bir çocuğum var. 1,5 yıldır bu ülkedeyiz. Bulunduğum ülkede kreşe gidiyor. Dolayısı ile buranın dilini yavaş yavaş öğreniyor ve ilkokulda okuma yazmayı öğrenecek. Ama Türkçe harfler, okuma ve yazma konusunda ne yapmalıyız? Okula başlamadan Türkçe okuma yazma öğretmeli miyiz?
Selamlar...

CEVAP:

Bu soruyu hem burada (Almanya) çalışan sınıf öğretmenlerine sorduk, hem de kendi ekip arkadaşlarımız arasında fikir teatisinde bulunduk. Ortaya farklı görüşler çıktı.
Birinci görüşe göre:
Birinci sınıfa başlamadan önce, ebeveyn tarafından çocuğa okuma yazma öğretilmemeli. Zaten burada birinci sınıfta okuma yazma eğlenceli dersler ile başlıyor ve çocuklar zorlanmadan öğreniyorlar. Bazı okullar da Türkçe dersi birinci sınıftan itibaren veriliyor. Bazen velilerin Türkçe dersi olduğundan haberi olmayabiliyor. Sınıf öğretmenlerinin dağıttığı ders planında Türkçe dersi yer almıyor. Bu nedenle veli okulda Türkçe dersi olup olmadığını sınıf öğretmenine ya da müdüre sorarak öğrenebilir...
İkinci görüşe göre: Çocuğa anadili ilk önce öğretilmeli (Türkçe, Kürtçe vs.). Çocuk okula başlamadan önce kabiliyeti nispetinde okuma yazmayı her zaman öğrenebilir. Mesela Kuran okumayı okula başlamadan öğrenmek gibi. Çocuk, harfler ile bir şeylerin ifade edildiğini kavrayabilir ve okul öncesinde öğrenebilir, bunda hiçbir beis yoktur. Tam tersine, bu durum okulda kendisine avantaj olarak geri dönecektir. Nitekim İslam tarihinde, 4 yaşında hafız olan âlimler vardır ve bu gibi kabiliyetler, gereksiz bekleme ve başkalarından öğretilmesini bekleme yerine teşvik edilebilir. Bu hem beyin networkünün daha detaylı ve kapsamlı gelişmesine vesile olacaktır, hem de ebeveyn ile olan ilişkiyi (ilgi gösterme noktainazarından) ciddi olumlu etkileyecektir. Dolayısıyla kabiliyetlerin inkişaf etmesi adına, okul öncesi öğretim kesinlikle teşvik edilmelidir. Bu yapılırken yöntem, metot vs. bunlar ise çocuğun ilgisini çekici olmalıdır. Çocuğa kesinlikle baskı yapılmamalı, isteksiz ise zorlanmamalıdır.
Çocuk okula başlasa bile okuldaki dersler yeterli olmayabiliyor.  Okuma yazma öğrendikten sonra Anne/Baba çocuğa evde mutlaka takviye yapmalılar. Çocuklara, Türkçeyi biz öğretmeliyiz. Almancayı çevresinden çok rahatlıkla öğrenebilirler. Kendi dilinde temeli iyi olursa diğer dilleri öğrenmek her zaman daha kolay olacaktır.
Bu konuya katılımcılarımızdan da katkı sunmak isteyen olursa fikirlerini grup yöneticisi arkadaşlarımız ile paylaşmaları bizleri sevindirecektir.

Sağlık ve mutluluk dolu günler dileriz.
Psikolojik Destek Ekibi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Son Eklenen