CEVAP 2 :
“Çocuklara Allah’ı anlatmak güç değildir. Güç olan, nasıl ve ne şekilde anlatılacağıdır.”
Çocuk, zihninde; “Allah” kavramına karşı bir tasavvur ve kendine özgü bir yorum geliştirir. Çünkü, çocukları en çok meşgul eden ve ilgilerini çeken konu, şüphesiz Allah’tır. Onların Allah’ı bu denli merak etmelerinde, yaratılıştan getirdikleri inanç duygusunun tesiri olduğu gibi, çocukluk çağının bir vakıası olan, çocukların tabiatüstü kuvvet ve varlığa karşı duydukları temayülün de payı vardır.
Etrafını kuşatan fizikî ve sosyal çevreyi keşfetme ve tanıma arzusunda olan çocuğun önde gelen meraklarından biri de “kim tarafından yaratıldığı”dır. Diğer meraklarında olduğu gibi bu konuda da çocuk cevabı öncelikle anne ve babasından bekler.
Çocuk, 4 yaş dolaylarında Allah hakkında fikir yürütmeye başlar. Bu yaş çocuklarının Allah tasavvuru gelişim özelliklerine ve zihinsel kapasitelerine uygun olarak Allah’ı insana benzetme şeklindedir. 3-7 yaşları arasında Allah’ı “gökyüzünde oturan sakallı bir dede”şeklinde yorumlayabilir. (1)
5-6 yaş grubundaki çocuklar tarafından Allah çok tabiî olarak insanî vasıflarla tasavvur edilmektedir. Çocukların Allah hakkında kullandığı her sıfatın içerisinde fiziksel unsurlardan ve duyular âleminden bir şeyler bulmak mümkündür.
Bu yaşlardaki çocukların sebep-sonuç ilişkilerini tam olarak çözümleyemediklerini düşünecek olursak, çocuktan, dinin en temel kavramı olan Allah’ı bir yetişkin gibi algılaması da beklenemez.
5-6 yaşlarındaki çocuklar için büyüklük ve yükseklik mekânla sınırlıdır. Bundan dolayı olmalıdır ki, Allah tasavvurunda Ona uygun görülen mekân, çocuğun görebildiği en yüce ve ulvî mekân olarak gökyüzüdür. “Sence Allah nerede?”şeklinde düzenlenen bir soruya genellikle: “Bulutların üstünde, bulutların arasında, havada, uzayda, yıldızların ve ayın yanında, cennette.”gibi cevaplar verilmiştir. (2)
Çocukların büyük bir kısmı Allah’ın görülemez olduğunu kabul etmektedir. Ancak bu kabullenişin şartlı bir kabul olduğunu görmekteyiz. Çocuklar genelde yukarıda ve uzak bir yerde olduğu için Onun görülemeyeceğine inanmaktadırlar.
Çocukların çok azı: “Allah kalbimizdedir, onun için göremiyoruz.”ya da “O, büyük bir güçtür.”şeklinde düşünmektedir. Bu düşünce çerçevesinde Allah, ilâhî bir varlıktır ve ancak insanlara yaptığı yardım ve fiilleri sayesinde tanınıp bilinir.
Çocuklara göre, Allah’ın çocukları sevme sebebi, annelerinin onlardan bekledikleri ile yakından ilgilidir. Yani tıpkı annelerinin istediği gibi, Allah da onlardan yemeklerini yemelerini, akıllı uslu durmalarını beklemekte ve onun için sevmektedir.
O halde Allah’ın kendisini zaten sevdiğine bütün kalbiyle inanan çocukların bu inançları yeri geldikçe kuvvetlendirilmelidir. Bilhassa hayatın ilk yıllarında diğer sevgi çeşitlerine göre önem kazanan himayeye dayalı sevgi çeşidi, çocuğun sağlıklı ilişkiler
kurmasına yardım eder. Her zaman yanında olan “Yaratıcının”aynı zamanda onu tüm kötülüklerden de koruduğunu bilmesinde fayda vardır. Aslında dinî duygunun nüvelerinden biri sayılan bağlanma duygusu çocuklarda mevcuttur. “Allah’ı sevdiğimiz için O da bizi sever.”veya “Bizi koruduğu için Allah bizi sever”şeklindeki cevaplarının iyi tahlil edilmesi, bizi çocukların sevecekleri ve bağlanacakları dost bir Allah’a inandıklarını kabule sevk eder.
Çocuklar temelde Allah’a karşı dostça hisler besledikleri hâlde, bazıları Allah’tan korktuklarını ifade etmişlerdir. Allah’tan korkma sebeplerinin başında; yaramazlık yapanların, annesinin babasının sözünü dinlemeyenlerin cehenneme atılacağı gelmektedir. Allah’ın çarpabileceği, herkesin ondan korktuğu, insanları taşa çevirebileceği ise diğer sebeplerdir. (3)
Bunun yanında, Allah’tan korkanların korku ifadelerine ailelerden gelen dinî öğretilerin yansıması olduğu aşikârdır. “Allah’ın insanı taş yapması”nı ya da “çarptığını”kalıp cümleler olarak büyüklerden öğrenen çocuklarda, edinilmiş ve tabiî olmayan bir Allah korkusu vardır.
Çocuğun Allah korkusu yerine, Allah sevgisi ile yetişmesi gerekmektedir. O, Allah’ın; seven, koruyan, hoşgören, affeden, cezadan çok ödüllendiren bir varlık olduğunu öğrenmelidir.
Ege Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya katılan öğrencilerin %50 si Allaha kesin inanmadığını, %25i bu konu hakkında fikri olmadığını, diğer %25'i de Allaha kesin inandığını belirtmiştir.
4. Sınıflarda en dikkat çeken nokta ise öğrencilerin Allah'ı çocukluktan itibaren ceza veren, yakan, cehenneme atan negatif tanrı imajıyla tanıdıkları icin çok yüksek depresyon puanına sahip olmalarıydı.
Halbuki çocuklara seven, bağışlayan, affeden, nimet veren, koruyan bir Allah inancı yerlestirilse ilerleyen yaşlarda depresyona girme oranları çok düşüyor veya depresyonu çok hafif ve çabuk atlatıyorlar.
Ve bu grubun batıda yapılan boylamsal araştırmalara göre intihar eğilimli olmadıkları tesbit ediliyor.
Ama diğerinde o boylamsal araştırmalarda cok kuvvetli suçluluk, kendinden nefret olduğu için intihar vakaları görülüyor.
O yüzden çocuklara küçük yaşta verilecek Pozitif Allah ve din inancı çok önemlidir.
PSİKOLOJİK DESTEK İNSİYATİFİ
Bu sayfa: Psikolojik desteğe ihtiyacı olan herkese yardımcı olmak amacıyla, dünyanın farklı ülkelerinde bulunan psikoloji alanında tecrübeli uzmanlar tarafından, takipçilerden gelen sorulara verilen cevapların yayınlandığı "Psikolojik Destek" sayfasıdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Son Eklenen
-
*SORU:* Benim 4 yaşında bir kızım var. Önceleri onunla vakit geçirirken çok mutlu olurdum. Konuşması beni sıkmazdı, ağlamalarına daha sabır...
-
SORU : Merhabalar Hocam. Allah razı olsun hizmetinizden. Evleneli 5 yıl oldu ve bu beş yılda 1 yılı sadece Türkiye’de yaşadık. Sonrasınd...
-
Soru: Büyük kızım şu an 5 yaşında ve tırnak yeme davranışı sergiliyor. Bütün bu süreç kızımızı da oldukça yıprattı ve yaklaşık 1,5 yıldır tı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.