8 Nisan 2019 Pazartesi

Tuvalet Eğitiminde yaşanılan problemlere öneriler...

Açıklama:
Kıymetli Psikolojik Destek Grubu katılımcıları, tuvalet eğitimi ile ilgili 5 adet farklı soru aldık. Sorularda genel anlamda tuvalet yapmak istemeyen ve kakasını tutan ve alt ıslatan çocuklarla ilgili sorular geldi.  Aşağıda genel olarak yapılması gereken doğrular paylaşıldı. Ama siz de takdir edersiniz ki her vakanın kendine has özellikleri vardır. Onun için aşağıdaki yazılanlardan sonra ihtiyaç duyarsanız lütfen yine yazın.

Kıymetli dostlar, geniş çerçevede tuvalet eğitimine değinmek için aşağıdaki konulara değineceğiz:

1-)Çocuğun Tuvaletini yapmak istememesi ve kakasını tutması
2-) Enürezis (Çişini kaçırması)
3-) Enkoprezis (Kaka kaçırması)
4-) Psikolojide Regresyon, ya da Gerileme (Kişinin erken dönemindeki veya çocukluktaki davranışlarını ve halini gösterme durumu)




1-)Çocuğun Tuvaletini yapmak istememesi ve kakasını tutması:

Çocuğun kakasını tutması, çocuklarda kaka tutma problemi çok sıklıkla görülen problemlerdendir. Bu konuda anne ve babaların çok dikkat etmeleri gerekmektedir. Önemsenmesi gereken çocuğun kakasını tutması çocuklarda dışkı kaçırma problemine neden olmaktadır. Kabızlık ve bağırsak tembelliği de bunu takip etmektedir. Tuvalet eğitimine çok önem verilmesi gerekir. Bu eğitim çocuklar için korkutucu olmamalıdır.
Kakasını tutan çocuğa ne yapmalı, ona nasıl davranılmalıdır.
Çocuklarımızda rastladığımız bu problem annelerin dikkati sayesinde çözülebilir. Bunun için şu soruların cevapları çözüm için önelidir.
Çocuklarımız tuvalet eğitimi almadan önce ne sıklıkla kaka yapıyordu?
Çocuklarımız genellikle günde iki defa bazı çocuklar ise günde bir kez kakalarını yaparlar.
Çocuğumuzun doğuştan kabızlığa eğilimi var mı?
Çocuklar tuvalet alışkanlığını edinirken önceki kaka yapma düzenine devam etmelidirler. Kaka tutma problemi olan çocuklar tuvalet  alışkanlığı edinirken genellikle kakalarını yapmayıp tutan çocuklardır. Çocuk genellikle çiş eğitimini daha kolay tamamlar. Ama bazıları kakasını tuvalete yapmamakta direnerek kakası için bez ister. Çocuğun bu isteğini görmezden gelirseniz, çocuk bez gelene kadar kakasını tutabilir.
Çocuğunuzun bu isteğini görmezden gelmeyerek çocuğunuza kaka saatleri geldiğinde bez verin ve yapmasını sağlayın. Kaka tutan çocuğumuza gene de beşer dakikalık bu eğitimi verebilirsiniz. Çocuğu sıkmadan, korkutmadan oyun aracılığıyla, günde beşer dakika tuvalet eğitimine devam edin. Bu eğitimi verirken onunla konuşun, kaka hikayeleri anlatın. Hikayede kaka yapmaktan korkan çocukların bu korkuyu zamanla nasıl aştıklarını anlatın. Bu hikayeleri anlatırken çocuktan, hikayeyi tamamlaması içim yardım isteyin. Mesela: “Tarık yine karnının şişkinliğinden rahatsız olmuştu. Bu durumu yaşamayı hiç istemiyordu. Hatta bu yüzden katı yemekler bile yemek istemiyordu” deyip hikayeyi yarım bırakın. Tarık’ın neler hissediyor olabileceğini sorun. Korkusunun nedenini anlatmaya çalışın. Çocuğunuz hikayedeki, Tarık’la özdeşim kuracak ve aslında kendisini anlatacaktır..  Hikayeyi birlikte tamamlayın. Tarık ne yaparsa bu problemini aşar ve anne babası ona nasıl yardım edebilir gibi sorulara cevap vermesini sağlayın. Benzer aktiviteleri oyun oynarken de canlandırabilirsiniz. Mesela oyuncağına kaka yaptırın. Sonra kendisinin oyuncağına kaka yaptırmasını sağlayın. Çocuğunuz oyuncağına kaka yaptırırken onu çok iyi gözlemleyin. Bu sayede siz de onun iç dünyasını keşfetmiş olacaksınız.
Çocukta tuvalet eğitimini erken başlayalım ama çocuğu hiç bir zaman zorlamayalım. Çocuk hazır olana kadar beklememiz gerekmektedir. Çocuğunuzu tuvalet eğitimine zorlamayın, hiç bir çocuk ileriki yaşlara kadar altına yapmaz. Mutlaka kendi tuvalete yapmak isteyecektir. Onun hazır olduğunda bu eğitimi almasını bekleyin. Kaka eğitimi ve çiş eğitimini birbirinden ayrı olarak ele alalım çünkü ikisi birbirinden farklı şeylerdir. Öncelikle çiş eğitimini vermeye başlayın ve kakası için onu zorlamayın. Çocuğunuza kakasını kötüleyerek sakın pis kaka gibi şeyler demeyin. Çocuklar bunu çok yanlış anlayabilirler. Kötü olan bir şeyi yapmak istemeyerek tepkilerini belli ederler. Onunla birlikte tuvalete girin sizin de yaptığınızı görsün. Bunun çok normal bir durum olduğunu sizinde yaptığınızı ve onunda ilerde bu şekilde yapacağını ona anlatın. Çocuklar büyüklerini taklit ederek büyürler. Onun sizi taklit etmesini sağlayın. Lazımlığını sizin karşınıza alın ve onu da oraya oturtarak bak ben bu şekilde yapıyorum ilerde sen de bu şekilde yapacaksın deyin. Kaka eğitimi verirken çocuğumuza kitap bile okuyabilirsiniz.  Çocuğunuzun yediklerine mutlaka dikkat edin. Kabız olmasını özellikle kaka eğitimi verirken önlemeye çalışın. Çocuğunuza onu ne kadar sevdiğinizi hissettirin ve bu eğitimi verirken asla ona kızmayın. Bu çocukta kötü neticeler doğurur. Altına yapsın, kaçırsın hiç önemli değildir. O daha çok küçük olduğu için yaptığını ve onu çok sevdiğinizi söyleyin.
Kabızlık Tedavisi:
Lif oranı yüksek gıdalar tüketmesine yardımcı olun. Kepek de bol lif olduğu için normal ekmek yerine mutlaka kepekli ekmek tercih edin.  Bol su içmesini sağlayın. Çiğ sebze ve bol meyve tüketmesini sağlayın.


2-)Enürezis (Çiş kaçırma)

Enürezis, çocukluk çağının en önemli ve en sık görülen işeme bozukluğudur. Uyku sırasında mesanenin fonksiyonel kapasitesi dolduğunda ortaya çıkan kendini boşaltma ihtiyacı ile çocuk uyanır ve gece tuvalete işerse “nokturi”, uyanamaz ve yatağına işerse “enürezis” olarak adlandırılır. Enürezis ve inkontinans deyimleri sıklıkla birbirinin yerine ve yanlış olarak kullanılmaktadır. Enürezis uygunsuz yer ve zamanda gerçekleşen fizyolojik (normal) bir işemedir. İnkontrinansta ise, normal bir işeme yoktur, çocuk bilinçli olarak engellemeye çalıştığı halde idrar kaçırmayı önleyemez.

Enürezisin tanımı:
Enürezis idrar kontrolünün beklendiği yaştan sonra (4-5 yaş) gece ya da gündüz, yatağına ya da giysilerine istemli ya da iradedışı olarak yenileyen (haftada en az 2 kez) idrar kaçırması olarak tanımlanır. Enürezis başlangıcı ve seyrine göre primer veya sekonder olabilir. Uykuda işeme bazı çocuklarda doğuştan beri arada hiç kuru kalma dönemi olmadan sürer gider. Buna birincil tip (primer enürezis) denir. Bazılarında ise bir süre (en az 6 ay) tuvalet eğitimi sağlandıktan sonra herhangi bir yaşta birdenbire uykuda işeme başlamıştır. Buna da ikincil tip (sekonder enürezis) adı verilir. Enürezis nokturnal ve diurnal olabilir. Gece uykuda işeme durumuna nokturnal enurezis, gündüz uyanıkken işeme ise diurnal enürezis olarak isimlendirilmektedir. Gece veya gündüz yalnızca uykuda işeyen çocuklarda bundan başka bir yakınma yoksa buna tek semptomlu uykuda işeme (monosemptomatik enürezis nokturna) denilmektedir. Nokturnal enürezis için yatak ıslatma veya uykuda altını ıslatma şeklindeki ifadeler suçlayıcı bir tanımlamlar olduğu için kullanılmamalı, bunların yerine “uykuda işeme” terimi tercih edilmelidir.

Enürezisin nedenleri:
Öncelikle bir doktora başvurarak doğuştan bozukluklar ya da idrar yollarında iltihap gibi bir hastalık olup olmadığı araştırılmalıdır. Eğer araştırma sonucu herhangi bir hastalık bulunamazsa, şunlar çocuğun altını ıslatma nedeni olabilir:
Zamanından önce veya çok baskılı tuvalet eğitimi verilmesi, enüresis oluşumunun en sık rastlanan nedenidir.
Aşırı temiz, titiz, düzenli annenin baskılı tuvalet eğitimine karşı çocuğun tepkisini gösterir.
Hiç tuvalet eğitimi verilmemesi de enüresise yol açabilir. Annenin aşırı koruyuculuğu, çocuğu uzun süre kendisine bağımlı tutumu, bilinçaltı isteği de çocuğu bebeksi kılar.
Yeni bir kardeşin doğması, çocuğun ilgiyi tekrar üzerinde toplayabilmek için kardeşine özenerek altını ıslatmasına neden olabilir.
Ailede, ölüm, ayrılık, geçimsizlik, hastalık okul başarısızlığı gibi yaşam olaylarının yarattığı kaygılar, travmalar,  taşınma, göç vs. çocukların davranışlarına enüresis şeklinde yansıyabilir.
Enürezis ve psikolojik sorunlar:
Bu durumdan en fazla çocuk rahatsızdır ve kurtulmak istemektedir. Her sabah yatağından ıslak olarak kalkan bir çocuğun duyduğu sıkıntıyı anlamak çok zor değildir. Bu durum aileler tarafından hastalık olarak kabul edilmediği için çocuk devamlı suçlanmakta ve zaman zaman cezaya çarptırılmaktadır. Özellikle yabancı bir evde yatması gerektiği ya da tatil, kamp, heim gibi nedenlerle ev ortamından uzak kaldığı durumlarda çocuk çok yoğun utanma duygusu yaşar. Bu nedenle birçok faaliyete katılmak istemeyebilir.

Enürezisin sıklığı:
Beş yaşındaki çocukların yaklaşık %15’inde Enürezis noktürna görülmektedir. Çeşitli ülkelerden %5-%15 gibi oranlar bildirilmektedir. Erkek çocuklarda daha sıktır. Kendi kendine de düzelebilen Enürezis noktürna’nın sıklığı yaş ilerledikçe azalmakta, erişkin yaşlarda %1 oranında devam etmektedir.

Enüreziste yaklaşımlar:
Çocuğun altını ıslatması ve dışkısını kaçırmasında anne ve babaların tutumu çok önemlidir. Aile öfke ve utanç duyabilir, çocuğu cezalandırır, kardeşleri ile kıyaslayabilir. Bazı aileler ise tam aksine çocuğa bez bağlamak, bezini değiştirirken onu öpüp sevmek gibi enüresisi bilmeden destekler tutum içindedir. Her iki tutumun da zararlı olduğu, yani cezanın da, sevecen davranışla ödüllendirmenin de doğru olmayacağı bilinmelidir.
Öncelikle çocuğa destek gerekir. Azarlama, utandırma ya da cezalandırma doğru değildir. Eskiden akşamları sulu şeyler verilmesin gece altını ıslatmayı önleyeceğine inanılmaktaydı. Yapılan araştırmalar bunun bir yararı olmadığı gibi, kısıtlamaların gerilimi artırarak altını ıslatmayı kolaylaştırdığını göstermiştir.
Gece tuvalete kalkmak sorunu çözebilir. Özellikle çocuk uykudan 1,5 saat sonra uyandırılmalıdır. Çünkü altını ıslatmalar en çok uykunun bu döneminde olmaktadır. Çocuk uyandırılarak idrarı yaptırılır. Yarı uyur durumda idrar yapması ile yatağında uyurken yapması arasında eğitim bakımından pek fark yoktur.
Başlıca iki grup tedavi yöntemi vardır. Bunlar davranış modifikasyonu (motivasyon tedavisi, kondüsyon-alarm tedavisi, mesane retansiyonu eğitimi) ve ilaç tedavisi (antikolinerjikler, trisiklik antidepresanlar, vasopressin) yöntemleridir.


3-)Enkoprezis (Kaka kaçırma ya da yapma)

Enkoprezis gelişimsel olarak denetimin kazanıldığı halde dışkının istemli ya da istem dışı olarak yineleyen bir biçimde uygunsuz yerlere yapılması ile belirli bir bozukluk olmaktadır. Çocuğun enkoprezis tanısı alması için 4 yaşından büyük ve problemin üç ay süre ile en az ayda bir kez görülmesi gerekmektedir.
Enkoprezis, farklı biçimlerde görülmektedir:
Kabızlık veya taşmaya bağlı olarak kaçırmanın olduğu tip: Bu tipte tıbbi muayeneler sonucunda kabızlık olduğu tespit edilmektedir. Kabızlığın tedavi edilmesi sonucunda ise sorun ortadan kalkmaktadır. Tuvalet eğitiminin yetersiz veya tamamlanmamış olduğu durumlarda veya çocuğun hazıroluşluğundan önce tuvalet eğitiminin verilmesi sonucunda gelişebilmektedir. Bağırsak denetimi tam olarak kazanılamamıştır.
Kabızlığın olmadığı tip: İnatlaşma, karşı gelme ya da davranış bozukluğu ile ilişkili olarak, dışkı belirli yerlere bırakılmaktadır. Bu tipte bir enkoprezis, psikolojik bir rahatsızlığa bağlı olarak, bağırsak denetiminin normal olmasına rağmen çocuğun dışkılama ile ilgili kurallara karşı bir isteksizliğinin, direncinin veya başarısızlığının olduğu zamanlarda görülmektedir.
Fizyolojik sorunlara bağlı olarak dışkıyı tutamamanın sonucu olarak kaçırma ve uygunsuz yerlere dışkılama görülebilmektedir.
Enkoprezis sorunu olan çocuklar;
Utanç duygusuyla karşı karşıya kalırlar...
Sıkıntı duydukları ve dışlandıkları için sosyal ortamlardan kaçınmaktadırlar...
Özgüvenleri zedelenmektedir...
Cezalandırılma ve reddedilme korkusu yaşamaktadırlar...
Bozukluğa Yol Açan Etmenler:
Fizyolojik - organik nedenler:
Bağırsak sonundaki istemli kasların denetiminde bozukluklar
Kabızlık
Psikojenik megakolon
Yetersiz, tutarsız, çocuğun hazır oluşluk düzeyini dikkate almayan tuvalet eğitimi
Mide- bağırsak enfeksiyonları
Kalın bağırsağın son bölgelerinde yer alan darlıklar
Ağrılı dışkılamaya neden olan çatlaklar, yarıklar
Psikolojik nedenler:
Tuvalet eğitimi sürecinde ebeveynlerin baskıcı, katı veya aşırı gevşek- aldırmaz tutumları...
Tuvalete gitme ile ilişkili çocuğun sahip olduğu korkular...
Depresyon ...
Çocuğun inatçı, karşı gelen, dirençli mizacı ...
Çocuk ve aileyi etkileyen travmatik yaşantılar ...
Aile içi bozuk iletişim ve etkileşim...
Anne –baba ve çocuk arasında çatışmalı ilişkiler...

Yaklaşımlar:
Soruna ilişkin olarak tıbbi bir değerlendirmenin gerçekleştirilmesi ve bozukluğun fizyolojik bir bozukluğun sonucu olup olmadığının ayırt edilmesi yaklaşımın nasıl bir yön izleyeceği konusunda belirleyici olmaktadır.”

Aile danışmanlığı:
Anne- baba ve çocuk arasında yer alan çatışmalı ve inatlaşma temelli ilişki çözümlenmeye çalışılmaktadır. Ebeveynler uygun tuvalet eğitimi yaklaşımları konusunda bilgilendirilmekte, soruna neden olan hatalı tutumlar konusunda aydınlatılmaktadırlar. Uygulayacakları doğru yaklaşımlar, daha olumlu tutum ve davranışlar kazanmaları yönünde eğitilmektedirler.
Aile içi sorunların ve gerginliklerin giderilmesiyle birlikte belirtilerde azalma gözlemlenmektedir.

Bireysel psikoterapi:Davranışsal ve psikoterapötik uygulamalarla çocuğun uygun bir tuvalet alışkanlığı kazanmasına yardımcı olunmaktadır. Enkoprezis problemine neden olan travmatik yaşantıların varlığında hem çocuğun hem de ebeveynlerin destek alması uygun olmaktadır. Çocukta enkoprezise eşlik eden psikolojik sorunların ele alınması ile bozukluğun tedavisinde önemli gelişmeler kaydedilebilmektedir.
Kabızlığın eşlik ettiği durumlarda, uzman hekimler tarafından önerilen ilaçlar ve lif yönünden zengin bir diyet yararlı olmaktadır.


4-)Regresyon (Gerileme): 

Psikolojide regresyon, ya da gerileme, kişinin erken dönemindeki veya çocukluktaki davranışlarını ve halini gösterme durumudur. Örneğin bir çocuk kendi başına uykuya nasıl dalamazsa Alzheimer hastası bir kişi de buna benzer çocuksu davranışları sergileyebilir.
Çocuklar, bebeksi davranışları sık sık sergileyebilirler ve bu gelişimlerinin normal bir parçası olarak görülebilir. Fakat stres; çocuklarda gerilemeye neden olan etkenlerin başında gelmektedir.
Çocuğunuzda uzun zamandır yapmadığı türden bebeksi davranışlar ortaya çıktığında o dönemde çocuğunuzun hayatında değişen şeyin ne olduğunu ve nasıl bir zorlanma yaşadığını gözlemlemeye çalışın. Regresyona neden olan faktörlerden bazıları aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı olabilir.

Anne-çocuk arasındaki çatışmalı ilişki
Huzursuz ve baskıcı aile ortamı
Mükemmeliyetçi anne-baba tutumu
Çocuğun yaşamındaki yetişkinlerden gelen korkutucu ve örseleyici aile içi şiddet, cezalandırma
Çocuğun yaşantısında travmatik olaylarla karşılaşması: Taşınma, okul değişikliği, sağlık problemleri, ailedeki yakın birinin kaybı gibi
Kardeş kıskançlığı

“Freudyen psikolojide gerileme, kişinin aşırı kaygı ve stres sonucu olarak erken psikoseksüel döneme dönme isteğidir.”
Başlıca regresyon davranışları:
alt ıslatma
dışkı kaçırma
parmak emme
bebeksi konuşma
kekemelik

Duygusal dünyasıyla ilintili olarak gerileyen davranışlarda paniklemeden sakince onun güvende olduğu hissini vermek, büyük tepkiler vermemek, ilgiyi arttırmak, onunla baş başa vakit geçirmek (örneğin birlikte oyun oynamak veya kitap okumak) genellikle davranışlardaki gerilemeleri durdurur. Bu dönem sizi endişelendirse de çocuğunuzu zorlamak yerine onu dinlemeye ve anlamaya çalışın. Stresli dönemi atlattıktan sonra çocuğunuzun doğru davranışları öğrenmesi için yeterince vaktiniz olacağını hatırlayın.
Ancak çocuğun motor becerilerinde gerilemeler olursa, örneğin sandalyeye tırmanabilen bir çocuk artık tırmanamıyorsa veya merdiven çıkabilen bir çocuk artık çıkamıyorsa, bu durum mutlaka takip edilmeli ve dikkate alınmalıdır. Ya da sosyal becerilerde ciddi bir azalma varsa; örneğin göz teması kuran bir çocuk artık kurmuyorsa, yaşıtlarıyla olan iletişimi kestiyse, sizi duymuyormuş gibi davranıyorsa gelip geçici bir duygusal gerilemenin ötesinde bir durum söz konusu olabilir.
Çocukluk dönemi yaşamın en özel yeridir. Çocukluk yaşantıları kişiliğin biçimlenmesinde önemli bir rol üstlenmektedir. Yaşamımızı yöneten gizil güçleri barındıran bilinçdışı çocukluk yaşantılarından izler barındırır. Bir insanın çocukluğunda maruz kaldığı her kötü deneyim onun tüm geleceğini etkileme potansiyeli barındırır. Her çocuk içindeki duygu ve düşünceleri dışa vurmak ve sesini çevresindeki büyüklerine duyurmak için çeşitli yöntemler dener. Biz yetişkinler çocuklarımızı daha dikkatli dinler ve gözlemlersek onların iç seslerini de duyabiliriz. Böylece çocuklarımıza yaklaşımımızda hatalarımız varsa düzeltebilir ve kendilerini yanımızda huzurlu hissetmelerini sağlayabiliriz.
Genellikle tüm çocuklar 4 yaşından sonra idrarlarını gece ve gündüz kontrol edebilecek düzeye gelmişler demektir. Eğer tuvalet eğitimi olan bir çocuk, birden bire alt ıslatmalara başlıyor ise burada regresyon diye adlandırdığımız gelişim basamaklarında bir geriye dönüş yaşadığını söyleyebiliriz. Regresyonun sebebi; yeni bir kardeşin doğumu, ev değişikliği, okula başlama, bakıcı değiştirme, okul değiştirme, anne veya babadan uzak kalma ya da anne babaların yeterli zamanı çocuklarına ayıramaması olabilir. Bu durum geçici olacağından; konu hakkında konuşulmadan, normal bir yüz ifadesi ve ses tonu ile çocuğun temizliği yapılmalı, bazen böyle şeylerin başımıza gelebileceği çocuğa uygun bir dille anlatılmalıdır.
Soruna sebep olan etkenleri ortadan kaldırmak için, anne babaların çocukları ile daha
kaliteli zaman harcaması bir çözüm olabilir. Durum diğer değişikliklerden kaynaklanıyor
ise; zamanla çocuğun duruma alışması ile kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Önemli olan, eğer çocuğun bu durumu ilgi çekmek için yaptığı ortaya çıkarsa, temizliğini
kendisi yapması için onu yönlendirmeniz ve mümkün olduğunca ona temas etmeden üzerini
değiştirmesini sağlamanız olacaktır. Bu şekilde ona bir ödül vermemiş olursunuz ve
davranışı pekişmez.

Ne zaman bir uzmana danışmalıyız?
Yukarıda belirtilen durumlar haricinde takvim yaşı en az 5 olan bir çocuğun en az 3
ay süreyle haftada 2 kez ortaya çıkan idrar kaçırma durumu var ise bir uzmandan yardım
almanızda fayda var demektir. Böyle bir durumda da fiziksel ya da psikolojik tedavi
sürecine gidilmesi ilerleyen yıllar için son derece faydalı ve gereklidir.
Tuvalete gidememe, klozetten korkma:
Tuvalete giden çocuğunuz aniden tuvaletten korkar ve oturamaz hale gelmişse bunun
sebebi yakın zamanda yaşadığı kabızlık problemi, izlediği çizgi filmde klozetin büyük bir
hayvan gibi gösterilmesi, tuvaletle ilgili gördüğü bir rüya ya da yaşadığı bir olumsuz
durum olabilir. Çocuk, çözüm olarak belli bir süre tuvaletini tutar, altına yapar veya yere yayılan
başka malzemelerin üzerine yapmayı tercih eder ki böylece kendini mümkün olduğunca
tuvaletten uzak tutsun. Böyle bir durumda öncelikli olan bu davranışa sebep olan durumu iyi tespit etmek, mümkünse ortadan kaldırmak alınacak ilk önlemdir. Daha sonrasında da konu ile ilgili
yaşadığınız sıkıntı hakkında çocuğunuzun yanında konuşmamaya özen göstermelisiniz.
Diğer bir yandan çocuğunuzdan tuvaletle ilgili herhangi bir soru gelirse mutlaka anında kısa
ve doğru bilgiler vermeniz faydalı olacaktır. Klozetin bir canavara dönüşmeyeceğini de
mantıklı ve sakince anlatarak sizinle bu konuda çekinmeden konuşabilmesine olanak
tanıyın. Son olarak da çocuğunuzla beraber tuvalette saatler harcamayın, sık sık ama azar azar
kalmanın en ideal olduğunu göz ardı etmeyin.


Her şeyin gönlünüze göre hayırlısıyla gerçekleşmesini diliyoruz. 
Psikolojik Destek İnisiyatifi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Son Eklenen