11 Nisan 2019 Perşembe

Çocukta Sorumluluk Bilincini Geliştirmek

SORU :
Merhaba. Benim 9 yaşında oğlum ve 6 yaşında bir kızım var.  Sorum şu: oğluma bir işi yaptırmak için defalarca söylememiz gerekiyor. Örneğin “hadi oğlum dişlerini fırçala. Pijamalarını giy” vs. En az 6-7 kere söyledikten sonra yapıyor, buda bizi çok yıpratıyor. Sabah okula gideceği zaman da aynı şekilde “hadi oğlum montunu giy, geç kalıyorsun” vs. sürekli “hadi hadi” demekten biz yorulduk eminim o bizden çok daha yorulmuştur iç dünyasında.  Hiç demeyelim diye karar aldık, eşimle amma velakin bu sefer de hep geç kaldı okula. Uzatmadan soru şu ki öz bakım becerileri ve günlük hayat aktivitelerini kaç yaş itibari ile biz söylemeden yapabilirler?  Ve de daha az "hadi....hadi " demenin bir yolu var mıdır?  (kızımda bu sıkıntıyı yaşamıyoruz.  Genelde 1-2 söylemede yapıyor o) Teşekkürler..
 CEVAP :
Bu sorunuza cevap vermeden önce aslında bazı şeylerin de bilinmesi sorunun tam olarak tespit edilmesi için faydalı olacak. Mesela oğlunuz ne zamandan beri anlattığınız gibi davranıyor? Sizin olmadığınız ortamlarda nasıl hareket ediyor? Sizinle ilişkileri nasıl? Sizin dışınızdaki insanlarla mesela arkadaşları, ya da öğretmenleri ile ilişkileri nasıl? Kardeşi ile ilişkileri nasıl? Yapmayı sevdiği şeyleri yaparken performansı nasıl?
Bu soruları okurken mutlaka cevabı da içinizden vereceksiniz ve bunlar üzerinde düşünürken belki de oğlunuzun davranışlarını daha iyi anlayacaksınız.
Çocuklarımızın kendi kendilerine hareket edebilmeleri aslında doğumdan itibaren birbirini izleyen süreçlerden oluşan uzun bir yolun ürünüdür. En başından itibaren bu yola bakalım; bebek üç aya kadar kendisini annesinin bir uzantısı zanneder, 3 aydan sonra annesinin kendinden farklı bir birey olduğunu fark eder ve bir yaşından sonra da diğer insanlarla birlikte olma ihtiyacı doğar. 1 yaşına kadar anneye ihtiyaç duyduğu zamanlarda ulaşabilmesi, baktığı yerde onu görmesi, özgüven geliştirebilmesi açısından oldukça önemlidir. 2 yaşından itibaren kendi yemeğini yiyebilir, kıyafetlerini giymeyi deneyebilir, tercihlerini ifade edebilir. 4 yaşından itibaren tüm kıyafetlerini giyebilir, yemeğini dökmeden yiyebilir, tuvalet ihtiyacını kendi giderebilir, ihtiyaç duyduğu zamanlarda yardım isteyebilir. Fakat tüm bunları çocuk kendi hızına göre yapar. Zaman zaman biz ebeveynler onların hızlarını yavaş bulur müdahale etmek isteriz, aslında çocuklar buna itiraz ederler ama çok ısrarcı ya da baskıcı bir ebeveyne çocuk karşı koyamaz ve zamanla onun kendi ile ilgili yapmak istediklerini anne babasının yapmasına izin verir hatta bu duruma alışır ve artık beklemeye başlar.
Ya da her şey yolunda giderken çocuğun düzenini bozacak bir şey olur, (bu herhangi bir şey olabilir, çok büyük ya da çok küçük, çocuğun iç dünyasında yankısı büyük olması yeterli) ve çocuk gerileme yaşayabilir.
Çocuğunuzu iyi anlamanız onunla bundan sonraki iletişiminiz için çok çok önemlidir, çünkü değişmesini istediğiniz davranışlar disiplinli davranmayı gerektiriyor ve bu her nefis için zorlayıcıdır. Her şeyden önce çocuğunuzla iletişiminiz böyle hatırlatmalar yüzünden bozulmuş olabilir, ilk yapmanız gereken onu düzeltmektir. Çocuğunuzun başarılı olduğu konularda onunla konuşarak, ona övgülerde bulunarak gönlünü alabilir hatta birlikte eğlenceli şeyler yaparak da size karşı varsa kırgınlıkları bunları giderebilirsiniz. Sonra çocuğunuzla birlikte sizi üzen bu davranışları konuşabilir, birlikte bazı çözümler geliştirebilirsiniz. Akşam daha erken yatıp sabah daha erken kalkmak gibi. Ve birlikte bir davranış çizelgesi hazırlayabilirsiniz. Sizi ya da çocuğunuzu zorlayan davranışları buraya yazabilirsiniz ve yaptığı her doğru davranış için bir tik koyabilirsiniz. Böylece artık hatırlatıcı siz değil onun rahatlıkla görebileceği bir yere astığınız davranış çizelgesi olacak. Zamanla oraya namaz, kitap okuma gibi şeyleri de ilave edebilirsiniz ve kendiniz için de bir çizelge yapabilirsiniz. Bu da çizelge hazırlamanın gayet normal bir şey olduğu mesajını verecektir.
Çizelgede tiklerin sayısı arttıkça bunun üzerinde konuşmalı ve çocuğunuzun böyle nasıl hissettiğini, kendi kendine yaptığı işlerde daha mutlu olup olmadığını ve sorumluluk almanın önemi üzerinde sohbet etmelisiniz.
Çocuğunuza büyüdüğünü hissettirin ve ona yapabileceği sorumluluklar verin. Başardığı zaman da onu mutlaka yüreklendirin. Aferin sana, ne kadar güzel yaptın, çok beğendim gibi sözleri anne babasından duyan her çocuk mutlu olur. Anne baba çocuklar için hatasız insanlardır ve onlardan övgü almak, beğeni almak çocuklarını cesaretlendirir, benlik algısını yükseltir, özgüveni artırır. Kendine inancını tesis eder, ve sağlamlaştırır.
Şunu da unutmayalım ki, çocuklar aileyi yansıtır. Ailede sorun çözme becerileri, sorumluluk alma, iletişim kurabilme, kendini ifade etme vs. bir sürü beceri gelişir, ya da gelişmez, ya da istenmedik şekilde gelişir. Ebeveynler olarak bizler öncelikle evlatlarımıza karşı merhametli olmalı, sevgimizi her zaman hissettirmeli ve onlara karşı hep sabırlı olmalıyız. Zaman zaman düzenleri bozulabilir, dengeleri şaşabilir. Tıpkı bizde olduğu gibi. Bu zamanlarda onları idare etmeli, sevgimizle onlara güven vermeli ve aramızdaki bağı hiçbir zaman zedelememeliyiz. Onların bize ihtiyacı olduğu gibi bizim de onlara ihtiyacımız var. Onların sevgisine, saygısına ve ilgilerine ihtiyacımız var.

 PSİKOLOJİK DESTEK EKİBİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Son Eklenen