*SORU:*
Yakınımızda çok çabuk sinirlenen ve tepki gösteren, zor bir kişiliği olan bir yetişkine yaklaşımımız nasıl olmalı, anksitiye bozukluğu olan yakınımıza nasıl yardımcı olabiliriz?
*CEVAP:*
En açık tanımıyla, iletişim kurmakta güçlük çektiğimiz kişilere “zor insanlar” diyoruz.
İletişim halinde olduğumuz kişilere baktığımızda, bazı kişilerin çevreleriyle ilişkilerinin daha olumlu, daha yapıcı ve daha kaliteli olduğunu görürüz. Bu kişilerin bir kısmı ise daha negatif, daha yıkıcı ve kalitesiz bir ilişki içinde olduğunu gözlemleriz.
Neden bazı insanlar çevreleriyle daha iyi geçiniyor ve iş yaşamlarında daha başarılı oluyorken, bazıları ise hem insan ilişkilerinde, hem de iş yaşamlarında başarısız oluyor?
Bu farkı zekâ, sosyal yaşam, çevre ve eğitim gibi önemli sebeplere dayandırabiliriz. Ancak insan ilişkilerini ve başarıyı etkileyen daha önemli sebepler vardır. Bunlar düşünce sistemimiz, kendimizi ifade şeklimiz ve hatta hayallerimiz bile olabiliyor. Kısaca şöyle diyebiliriz; düşünce yapımız, kendimizi nasıl ifade ettiğimiz ve hayallerimiz iletişimde zor veya normal bir insan olmamızı belirleyen önemli farklardır.
*Şimdi zor insanlarla başa çıkma yollarını özet olarak sunmaya çalışalım:*
Ruh haliniz zor insanlarla başa çıkmak için hazır olmalı
Kendinizi kötü ve çıkmazda hissettiğiniz bir ruh halindeyken sorun çözmeye çalışmanız boşuna zaman harcamaktır. Önce kendinizi sorun çözmeye uygun bir ruh haline sokmanız gerekir.
Yılan sizi soktuğu zaman, yılanın peşine mi düşmelisiniz, yoksa çabucak bir sağlık kuruluşuna mı koşmanız gerekir?
İyi ruh halleri, esnek düşünebilme yeteneğimizi güçlendirir. Dolayısıyla kişiler arası sorunlara çözüm bulmayı kolaylaştırır.
Bu bakımdan kendimizin veya sorunu çözeceğimiz kişinin ruh halini olumlu duruma sokmaya çalışmamız gerekir.
Saldırgan zor insanlar, öfkeli tutum ve davranışlarıyla bizde endişe, korku ve kaygı oluşturabilirler. İçinde bulunduğumuz bu değişken duyguyla birlikte onlara uygun ve gerekli yanıtları veremeyebiliriz. Bu ve buna benzer durumlarda ilk yapmamız gereken şey sakinleşmeye çalışıp yavaş ve derin nefes almaktır. Böyle bir ortamda sağlıklı bir konuşma yapılamayacağından, sakinleşmek ve cevabınızı vermek için kendimize biraz süre tanıyabiliriz.
“Sizden, bana biraz süre vermenizi rica ediyorum. Konuşmaya daha sonra devam edebiliriz.” tarzında bir istek ile zaman kazanabilirsiniz.
Saldırgan zor insanların duygularını anlayabildiğimiz oranda onlarla sağlıklı iletişim kurabilir ve bu insanlarla başa çıkabiliriz.
Bu zor insanların bazıları huzursuzluğun ve çatışmanın çok olduğu ailelerden gelmiş olabileceği gibi yarışmacı ve rekabetçi okullarda okumuş da olabilirler. Onların üzerindeki başarı beklentisinin farkında olmamız, onlara daha empatik yaklaşmamıza sebep olabilir. Empati, saldırgan davranışları normal görmek değildir. Saldırgan zor insanlara aşırı tepki göstermek yerine empati kurma becerimiz sayesinde akılcı bir biçimde davranmaya yönelebiliriz. Böylece zor insanların kendilerini açmasına ve sorunlarını paylaşmasına da yardımcı olabiliriz.
Pasif saldırgan zor insanlar karşısında mesafenizi korumanız önemli bir unsurdur. Onları tanımanız ve sakin kalmanız başa çıkmak için en iyi yoldur. Suçlayıcı bir dil kullanmanız sağlıklı bireylerin bile savunmaya geçmesine sebep olabiliyorken, bunu pasif saldırgan zor insanlar karşısında uygulamanız, onların kurban rolüne geçmesine ve haklı olsanız dahi sizi haksız duruma düşürmelerine neden olur.
Pasif saldırgan zor insanlara kullandığınız kelimelerin açık, temiz ve anlaşılır olmasına dikkat ediniz. Onları kişilik olarak suçlamak sizi daha da zor durumda bırakacağı için sadece kusurlu davranışlarına odaklanıp duyduğunuz rahatsızlığı bu şekilde dile getirmelisiniz.
Pasif saldırganlar, sizi dolaylı yollardan kırıp, incitip sonra da bunun böyle olmadığını iddia edebilirler. Bu yüzden ifadelerine iyice kulak verin. Daha sonra onların saklamaya çalıştıkları, pek de iyi olmayan gerçek mesajı göstermeye çalışın.
Şöyle bir ifade ile onların vermeye çalıştığı gerçek mesajı anlayabiliriz.
“Bana iletmek istediğin mesajın ………… olduğunu seziyorum ve bundan çok rahatsız oluyorum!”
Böyle bir ifade pasif saldırgan zor insanla sağlıklı iletişim kurmamızın kapısını açar.
Duygusal okuryazarlık gücümüzü artırdığımız oranda pasif saldırgan zor insanlarla başa çıkabiliriz. Bunun için de öncelikle kendi üzerimizde çalışmamız gerekir. Zor insanlarla başa çıkmak için duygusal farkındalığımızı ve duygusal okuryazarlığımızı artırmalıyız. Başka bir ifade ile öncelikle kendimizin, sonra zor insanların duygularını bilmemiz gerekir. Önce bu duyguların altında yatan sebepleri anlamalıyız.
Pasif zor insanlarla başa çıkabilmede kilit nokta; onlardan beklentilerinizi gerçekçi bir seviyede tutmanızdır. Böylelikle, onların sözlerini tutmamaları nedeniyle hayal kırıklığına sürüklenmenize veya öfkeye kapılmanıza engel olabilirsiniz. Çok sık fikir değiştiren ve kendi davranışlarının sorumluluğunu almayan kişiler olduğunu görüp onları bu şekilde kabul etmelisiniz.
Pasif zor insanlardan yüksek veya olumsuz beklenti içinde olmayın. Bununla birlikte olumlu düşünce ve beklentiler olası farklı gelişmelere açık olmanızı sağlar. Böylece karşınızdaki kişinin olumlu yanlarına dikkatinizi verebilir ve farklı kararlarını kabullenmeye uygun hale gelirsiniz.
Onların sizi her an yüzüstü bırakma olasılıklarını göz önünde bulundurursanız, bu ihtimal karşısında daha bilgece çözüm üretmeye çalışırsınız.
Pasif zor insanlar çekingen oldukları ve içten içe kimseye güvenmedikleri için, kendinizin güvenilir biri olduğunuzu anlamalarını sağlayın. Onlar size güvenebileceğini anlarsa, daha az zorluk çıkaracaklardır.
*Sonuç*
Zor insanlar, çözümün bir parçası olmak yerine sorunun bir parçası olurlar. Çevrelerine pozitif enerjiden ziyade negatif bir enerji yayarlar. Onlarla karşılaşanlar “Acaba şimdi ne sorun çıkaracak?” düşüncesiyle telaşa kapılırlar.
Bu insanlar Goethe’nin ifade ettiği gibi “Çözümün bir parçası değil, sorunun bir parçası olurlar.” Çözümün parçası olmak sorunun parçası olmaktan çok daha zordur. Bu açıdan baktığımızda onların kolay yolu seçtiklerini görürüz.
Zorluk çıkaran ve “Ben haklıyım” cümlesini tekrarlayarak, negatif enerji yayarlar. Sağlıklı bir yaklaşım ve bakış açısı ile çözüm üretmek mümkün olduğu halde, çözüme yönelik müdahelelerde bulunamazlar ve çözüm yollarını kapatırlar.
Zor insanlarda probleme sebep olan noktalara yoğunlaşabilmeleri mümkünken, sıklıkla suçlu ararlar. Çözüm üretmezler, sorunlara yoğunlaşarak zamanlarını ve enerjilerini boşu boşuna tüketirler.
Zor insanlarla başa çıkabilmeniz için, soğukkanlı ve proaktif olmak gerekir.
Mizah kullanmak ve kişiyi konudan ayırmak da ortamı rahatlatır ve iletişimi güçlendirir.
Zor insanları eleştirmek gerekiyorsa, eleştiri kimlik üzerinden değil, davranış üzerinden yapılmalıdır. Bu yöntemle onların kişisel algılamalarının önüne geçilmiş olunur.
Zor insanlarla başa çıkmanın yolu onları anlamaktan geçer. Oscar Wilde’ın ifade ettiği gibi “Anladığımız insanlara düşmanlık beslemeyiz, düşmanlarımızı ise asla anlamayız.”
Geçinilmesi zor insanları anladığımız zaman onları sevebilir, onlarla sağlıklı iletişim kurabilir ve onlarla başa çıkabiliriz. Böylece daha güçlü ve daha enerji dolu kişiler olabiliriz.
Geçinilmesi zor insanları değiştirmek kolay olmasa da onlarla ilişkilerimizi iyileştirmek mümkündür.
*PSİKOLOJİK DESTEK İNSİYATİFİ*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.