28 Mayıs 2019 Salı

Oyun sırasında tuvalete gitmek istemeyen çocukla neler yapılabilir?

*CEVAP: (2. BÖLÜM)*


Örneğin, onun ilgisini çekecek bir oyunla onu tuvalete yönlendirmeye çalışabilirsiniz. Burada yine onu gözlemlemek doğru olacaktır. Bazen çocuklar orada yalnız olmaktan korkabilir, çok titiz çocuklar kendini tam olarak temizleyemediğini düşünerek tuvalete gitmekten hoşlanmayabilir, bir önceki gittiğinde orada birşey görmüş olabilir, bir örümcek mesela, ortak kullanılan alanlarda bir yabancı ile karşılaşmak istemeyebilir, anne babanın ortak kullanılan alanlarla ilgili varsa kaygıları çocuklar bundan etkilenmiş olabilir, sebepler artırılabilir ve değişkenlik gösterebilir.

Bunları çocuğunuzu gözlemleyerek onunla göz kontağı kurup konuşarak öğrenebilirsiniz. Neyse onu alıkoyan sebep onu bulduktan sonra beraber bir çözüm yolu geliştirebilirsiniz. Gerekirse bir müddet tuvalete beraber gidebilirsiniz. Ne zamana kadar onun yanında tuvalete gideceğim diye  endişelenmeyin, tam olarak kendini güvende hissettiğinde ve bu işi tek başına yapabileceğine emin olduğunda o kendisi sizin gelmenizi istemeyecektir.

Bulunduğu ortamlarla ilgili kaygılarını ifade ettiğinde ona anne babasının onun herzaman yanında olduğunu, etrafındaki insanların değişebileceğini, okula gittiğinde farklı insanlarla karşılaşabileceğini, markete gittiğinde de öyle, ama anne babasının ne zaman ihtiyaç duysa onun yanında olacağını ona anlatabilirsiniz. Kendisini güvende hissedeceği şekilde varlığınızı hissettirmeniz bundan sonra da karşılaşılması muhtemel zorlukları belki de daha ortaya çıkmadan çözebilir.
Aile birliğinin gücünden faydalanmanız aslında çözümlerin en temelidir.

*Çocuğunuzun sürekli saçınızla oynaması:*

Bu tarz davranışlarda bebeklikten itibaren alınan hikaye durumu çözmeye yardımcı olabiliyor. 0-6 yaş arası birçok öğrenme basamağının bulunduğu bir dönemdir ve bunlardan bazıları travmatik olmuş olabilir. Bunun neticesinde çocuğun travma yaşadığı döneme ait ihtiyaçları sonraki dönemlere sarkabilir ve bizi zorlayan davranışlar olarak karşımıza çıkabilir. Çocuğunuzun saçınızla oynaması onun anneye dokunma ihtiyacını, anneye dokunarak kendini güvende hissetme ihtiyacını, annenin ilgisini çekme ihtiyacını akla getirebilir ya da ilk bu davranışı yaptığında aldığı tepkinin hoşuna gitmesiyle bunu devam ettirme isteğini, annesine varsa bir öfkesi bunu bu şekilde ifade etme güdüsünü, kaygıların dışa vurumu gibi diğer sebepleri de sıralayabiliriz.  Bunu düşünerek ya da bir uzmanla konuşarak bulabilirsiniz, sonra da kademeli bir şekilde onu bu davranışından vazgeçirebilirsiniz.

Size yöneldiği zamanlarda ona farklı uğraşlar bulmaya çalışabilir hatta bunu beraber yapabilirsiniz. Puzzle, lego, resim yapma, boyama yapma gibi etkinlikler hem çocukların dikkatini uzun süre oyunda tutar, hem de birlikte yapılabilecek eğlenceli ve keyifli etkinliklerdir.

Çocuğunuzun kaygıları azaldığında, sevgi ve güven ihtiyacı karşılandığında, davranışsal olarak bunu çözmek daha kolay olabilir. Çevresinde arkadaş edinmesini de sağlayabilirsiniz, diğerlerinin annelerine bunu yapmadığını farketmesi bu alışkanlığı bırakmasına yardımcı olabilir.

*Çocuğum bizi duymuyor :*

Öncelikle durumu tam
olarak tespit edebilmek için çocuğunuzu mutlaka bir doktora götürün ve işitme testi yaptırın, gerçekten duyma ile ilgili bir problemi olmadığından emin olun. Daha sonra duymadığını gözlemlediğiniz zamanları not edin. Uyku öncesi, yemek öncesi, azarlanma sonrası, istediği bir şeyi yapamadığı zaman, kardeşiyle birşeyi paylaşmak istemediği zaman vs vs vs Bunları not ettiğinizde onun duymama sebeplerini de farketmiş olacaksınız.

Çocuklarımızı tam olarak anladığımızda, ilgi ve ihtiyaçlarını zamanında farkettiğimizde onlarla daha sağlıklı iletişim kurabilir, sesimizi yükselterek değil ilgisini çekerek duymasını sağlayabiliriz.

Çocukların yaşlara göre ilgi ve ihtiyaçları değişir, onların davranışlarını yine bir problem çıkardı olarak algılamak yerine acaba hangi ilgi ve ihtiyacı neticesinde bunu yapıyor diye bir araştırma içine girmek ve ona ihtiyacına göre davranmak çok yerinde olacaktır. 2.5 yaşındaki bir çocuğun yatağın altına ya da dolabın içine oynamayı sevdiği oyuncakalarını taşıması ve orada bir müddet sessizce oynaması anne babaya problem olarak yansıyabilir fakat çocuğun kendine özel alan oluşturma ihtiyacından doğan bu davranış aslında istendik bir durumdur ve çocuğunuzun gayet sağlıklı bir gelişimi olduğunu ifade eder.  

*Son olarak Çocukların Anne-Babalarının Sözünü Dinlemesi ile ilgili sorunuza gelecek olursak:*

Aileler çocuklarının kendilerine tam olarak itaat etmesini bekleyebilir. Fakat onlar bizim küçültülmüş halimiz değil ki bizimle aynı olsunlar. Onlar farklı bir birey, farklı bir kişilik. Tercihleri var, zevkleri var, damak tadı var, ilgileri ve ihtiyaçları var. Burada önemli nokta eğer bizim yapmalarını istediğimiz şeyler gerçekten onlar için de zorunlu şeyler ise bunu çocuklarımıza doğru iletişim teknikleri ile sakin bir şekilde anlatmamız daha doğru olur. Böylece onlar ile güç çatışmasına girmemiş oluruz. Devamında zorunlu olmayan meselelerde onların da fikirleri ve tercihleri dikkate alınmalı, hatta onların tercihleri bazen bize hatalı gözükse bile bunu deneme fırsatını onlara vermeliyiz.

Örneğin keskin bir bıçak ile oynamak istediği zaman, kararlı ve tutarlı bir şekilde buna izin veremeyeceğimizi ifade etmeliyiz. Bu senin için uygun değil ama şununla istersen kesebilirsin diyerek keskin olmayan belki oyuncak bir bıçakla yumuşak meyve sebzeleri kesmesine fırsat verebiliriz. Gelelim zorunlu haller dışında onun istekleri olan hallere. Mesela elbise tercihi, çoğu anne baba çocuğuyla bu konuda çatışma yaşıyordur. Kış günü tişört giymek isteyen çocuğa, evet bunu giyebilirsin üzerine şu hırkayı da giymelisin, sıcak ortamlarda hırkanı çıkarabilirsin denebilir. Israr ile kış günü şort giymek istiyor ise camdan bakıp bu tercihi yapan insanlar olmadığı ifade edilebilir. Yine ısrar ediyor ise şortu ile kısa bir süre dışarı çıkmasına müsade edilip soğuk olup olmadığını keşif yapmasına müsaade edilebilir. Hatta ve hatta kalıcı öğrenme açısından bazen ufak hastalıklar bile iyi bir tecrübedir. Onun hayatını çok tehlikeye atmadan küçük hatalar, bazen düşmeler, incinmeler eğitici tecrübeler olabilir. Bunları yaparken sürekli olumlu tavırlar içinde olmak çok önemlidir. Gelecekte bu yaklaşım onun daha da güçlü bir kişilik geliştirmesine yardımcı olabilir. Baskıya boyun eğen, hayatı sorgulamayan, ne olursa olsun itaat eden çocuklar yetiştirmek istemeyiz. Böyle çocukların büyüdüklerinde dünyaya sağlayacağı katkılar pek azdır.

Sevgi Merhamet Sağlık Dolu Günler Dileriz.

*PSİKOLOJİK DESTEK İNSİYATİFİ*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Son Eklenen